HERKES İÇİN
2011 Ağustos aylarında başlayıp 4 ay süren kuruluş tartışmaları ve hazırlıklarında nasıl bir organizasyona sahip olacağımızın yanı sıra, ismimizin ve bununla ilişkili olarak logomuzun ne olacağı üzerine de uzun süre düşünmüştük. O dönemlerde aktif olan “Architecture for Humanity” ya da yine o dönemki işgal hareketlerinin “yüzde 99” söylemleri, bizi de yapmak istediğimiz katılımcı ve sosyal/toplumsal fayda amaçlı mimarlık üretimini anlamlandırabilecek, dar bir anlama sıkışmayan bir isim arayışına yöneltmişti. Benzer biçimde yine toplumun yüzde 90’lar civarının yapıları için mimarlık hizmeti almadığı ya da tersine mimarlık alanının bu geniş ama sermayesi olmayan/az olan kesim için çalışmakla pek ilgilenmediği söylemleri de isim arayışımızda aklımızda tuttuğumuz bir durumdu.
Bu kapsayıcı isim arayışımız iddialı sayılabilecek şekilde “herkes” kelimesini içerecek bir tamlamayla sonuçlandı. Bu herkes yüzde 90’ların herkesiydi; o zaman kalan azınlık ama egemen kesimi dışlayacak mıydık? Eğer birlikte üretme hedeflerimize uymayan, toplum ve çevre zararına çalıştıklarını düşünüyorsak, evet. Peki bu şekilde geniş bir tanım yapmak, tanımsızlığa yol açıp anlamı, hedeflerimizi zayıflaştırıyor muydu? Birlikteliğin, hiyerarşisizliğin, karşılıklı öğrenmenin yollarını aradığımız, kendimizi mimarlık alanının içine kapatmayarak başka meslek ve ilgilerden kişiler ve topluluklarla bir araya gelmek istediğimiz için, hayır. İsme karar verdikten sonra logo da, herkesin sözünü söyleyebileceği bir konuşma balonu, kapısını içeri değil dışarı açan bir plan izi olarak şekillenmiş oldu. Ve isim ile logoya karar verdiğimiz günden bu yana temaslar, açık çağrılar, davetler, ortaklıklarla dahil olmak isteyen herkes, Herkes İçin Mimarlık’ı şekillendirmeye devam ediyor.